AVLU KARANLIK
Nasreddin Hoca kapısının önünde bir şeyler aranıyormuş. Komşusu sormuşı:
- "Hayrola Hoca efendi bir şey mi yitirdin?"
- "Mühürüm düştü de..."
- "Nerede düşürdün? Söyle, biz de bakıverelim."
- İçerde düşürdüm, avluda."
- "Avluda yitirilen şey sokakta aranır mı be Hoca?"
- "Avlu karanlık. Burası daha aydınlık da onun için burada arıyorum!"
MUM ATEŞİYLE PİŞEN YEMEK
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş.Sonra yanına gelenlere :
- Tamam demiş. İddiayı kazandım.
- Ne oldu ne yaptın demişler.
- Bekledim sabaha kadar demiş.
- Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek.
- Ne yapıyorsun? demişler.Kıs kıs gülerek cevap vermiş :
- Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!...