28/05/2017, 21:51 | #1 | |||||||||
Üyelik tarihi: May 2017
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 189
Konular: 177 Şube: Rize Şubesi İlişki Durumu: İlişkisi Yok Ruh Hali: Tuttuğu Takım: Level: 12 [] Paylaşım: 0 / 294 Teşekkürler: 6 5 Mesajına 5 Kere Teşekkür Edildi REP Gücü : 8 REP Puanı : 16 REP Seviyesi : | Kızılırmak Türküsü'nün Hikayesi Orta Anadolu köylerinden birinden ötekine gelin götürülürken Kızılırmak’tan geçen gelin alayı köprünün yıkılması üzerine suya dökülmüş, bu arada gelin de kaybolmuştur. Bu çok acıklı olay toplumu öyle etkilemiş ki dalga dalga bütün yurda yayılmıştır. Bu ağıt o acı ile yakılmıştır. Sözü de, ezgisi de gerçekten güzeldir. Ben o zamanlar yedi yaşındaydım. Daha kente göçmemiştik. Köyde yaşıyorduk. Köyümüzün yaşlı bir çobanı vardı. İyi bir insandı. Çobanın yakışıklı, aslan gibi bir de oğlu vardı, adı İbrahim’di. O da babası gibi sevilirdi köyde. İbrahim, günlerden bir gün babasıyla birlikte sürüyü otlatmaya götürmüş. Akşam köye dönerken komşu köyün beyi İsmail Ağa’nın kızıyla karşılaşmış. Kız, arkadaşlarıyla birlikte kuşburnu toplamaktan dönüyormuş. İbrahim kızı görünce aklı başından gitmiş, aşık olmuş. İbrahim’in İsmail Ağa’nın kızına aşık olduğunu köyde herkes duydu. Ama kızın babası kızını bir çobanın oğluna vermek istemedi. Fakat bütün köylü İbrahim’den yana çıktı. Kızın babasına yalvardılar. “Çoban olmak bir suç mu? İbrahim mert, dürüst bir çocuk. Ver kızını,” dediler. Sonunda İsmail Ağa yalvarmalara dayanamadı, razı oldu. Buna bütün köy sevindi. Düğün günü kararlaştırıldı. Herkes gücünün yettiğince bir yardımda bulundu. Büyük bir tören düzenlendi. Kazan kazan düğün yemekleri pişirildi. Çevre köyler düğüne çağrıldı. Kısacası o güne kadar köyümüzde benzeri daha görülmemiş bir düğün başladı. Gelin almaya gidileceği gün hava günlük güneşlikti. Düğün alayı büyük bir coşkuyla yola çıktı. Davullar, zurnalar çalıyor, herkes, sevinç içinde halay çekiyor, oyunlar oynuyordu. Gelinin köyü ile bizim köy arasında üç saatlik bir yol vardı. İki köyün sınırını da bir köprü bağlardı. Kızılırmak geçerdi köprünün altından. Öğlene doğru hava birden bozdu. Bütün gece yağmur yağdı. Sabahleyin de kesildi. Ben köyde kalmıştım. Şimdiki gibi aklımda, gelin alayının dönüşünü bekliyorduk. Fakat gelin alayı çok gecikti. Köydekileri de bir meraktır aldı. Haberciler çıkacaktı ki bir atlı geldi. Köprünün yıkıldığını, gelinin ve gelin alayından birçok atlının suya gittiğini haber verdi. Bütün köy yasa büründü. Kızılırmak için onu lanetleyen türküler yakıldı. Allah Allah deyip yola koyulduk leyli can Hayır dua ilen yola gönderdik Kıble tarafından elden aldırdık leyli can Nettin kızılırmak allı gelini heyy zilha gelini Kızılırmak bırakmamış huyunu huyunu Kurban etmiş sürüleri koyunu koyunu Göremedi güveyinin boyunu boyunu Nettin kızılırmak zilha gelini Martin getir şu kartalı vuralım vuralım Dalgıç getir şu gelini bulalım bulalım Biz gelinsiz köye nasıl varalım varalım Nettin kızılırmak zilha gelini | |||||||||
OkyaNus Kullanicisinin Son 5 Konusu | |||||
Baslik | Kategori | Son Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj |
Hiç - Markus Zusak | Kitap Tanıtımları | OkyaNus font> | 0 | 2413 | 29/05/2017 21:22 |
Kırık Kanat - Antonio Altarriba/Kim | Kitap Tanıtımları | OkyaNus font> | 0 | 2421 | 29/05/2017 21:22 |
Son Nöbet - Stephen King | Kitap Tanıtımları | OkyaNus font> | 0 | 2291 | 29/05/2017 21:21 |
Akrep | Hayvanlar Alemi | OkyaNus font> | 0 | 2728 | 29/05/2017 09:40 |
Ayı Balığı (Wedel) | Hayvanlar Alemi | OkyaNus font> | 0 | 3814 | 29/05/2017 09:39 |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Sitemizde Yenimisiniz ? | Yardım Konuları |